COMMUNITY
İlk olarak belirtmekte yarar var. ABD’de mahalle diye bir kelime yoktur. Ancak “community” kelimesi eş anlamlı gibidir ve “içinde bulunulan toplum” anlamına gelir. Bu çerçevede, bir de ABD’de herkesin farklı bir toplumun parçası olduğu varsayımının hüküm sürdüğünü vurgulamak gerekir. Bunu da ABD’de neden ırkçılık vardır ve nasıl devam ettirilmektedir konusuna bağlamak uygun gelir. Bu noktada, bir mucize gibi, ABD’de ırkçılık mahalleden geçer dersek bazı sorular birden cevaplarını bulurlar.
İçinde bulunulan toplum ya da mahalle denilen kavramla ilgili, ABD’deki ikilem de zaten buradan ortaya çıkmaktadır. Dünya genelinde ABD en gelişmiş, güçlü, özgür, ileri, aydın, zengin olmanın yanında ırk, ırz, din, cins, çocuk, insanlık düşmanı olarak da bilinir. Bunu temsil ettikleri varsayılan ırkçı kişiler, ABD’de hangi toplumun parçasıdırlar acaba? Bu sorunun kolay cevabi: Herkes, içinde bulunduğu bir toplumun parçası olsun, deyip de ardından içinde bulundukları toplumun bir parçası oldukları için insanları hor görenlerdir.
ABD’de Irkçılık Mahalleden Geçer
Bunun bir örneği, güney Kaliforniya’daki iki mahalleye bakmakla kolayca görülür. Bunlardan biri dünyanın en zengin semtlerinden biri olan Beverly Hills’dir. Diğeri ise ona bir saat uzaklıkta dünyanın en yaşanmaz bir diğer semti Compton’dur. Biri tamamıyla denilecek derecede beyaz, diğeri benzer derecede siyah çoğunluktadır.
Beverly Hills, Los Angeles’ta, çoğunlukta, geniş sokaklı çok büyük evlerin bulunduğu küçük bir şehirdir. Bir mahalle gibi kabul edilir. Burada yaşayanların kimseye faydası yoktur. Hepsi varlıklıdır, yaşamları zengindir ve başkasının hayatına ilgi göstermezler. Bir başka anlamda, komşuluk ilişkisi diye bir şey onlar için söz konusu değildir.
Compton, Los Angeles’ta, üzerinden otoyolların geçtiği, altında büyük sanayi merkezlerinin yansıra meskun mahale hiç uygun olmayan yerleşim yerlerinin bulunduğu küçük bir şehirdir. Fakir halk, seçeneği olmadığı için orada yaşamaya mahkumdur. Sosyal ve hayat güvenliklerinden yoksun bir şekilde hayatını idame ettirmek zorundadır.
Beverly Hills ile Compton’da ikamet eden iki Amerikalının hiçbir şekilde bir araya gelmesi mümkün değildir. Yan yana geldiklerinde kimin hangi topluma ait olduğu çok kolay belli olur. Etrafta polis varsa muhtemelen, Compton’da oturanı sorgusuz tutuklamaya kalkışır. Çünkü, renk, şekil, kılık ve kıyafet, koku, lehçe, takındığı tavır açısından öyle icap edebilir!
Meskûn Mahaller
ABD’de bazı mahallelerdeki halk bu durumu iyi bilir ve bu tür polis tehlikesine dikkat eder. Ayrıca, etnik ya da dini farklılıklarının arkasına sığınarak, mahallelerinde, kendilerini emniyet kuvvetlerinin ya da herhangi başka birinin istismarından korumaya alırlar.
Örneğin, Hasidik Yahudi mahalleleri ABD’nin her yerinde muhafazakârdır. Mahalleleri komşuluk ilişkileri üzerine inşa edilmiştir. Ancak bunlar çok mutaassıp olduklarından aralarına başkalarını, Yahudi dahi olsa, almazlar. Onlara göre herkes yabancıdır ve onlardan sakınılmalıdır.
Detroit Michigan’da Araplar, Patterson New Jersey’de Türkler ve Hialeah Florida’da Kübalılar etnik örneklerdendir. Göçmen ailelerin kapağı ilk attıkları mahallelerdir ve halk bir dayanışma içinde olur. Daha misafirperver olurlar, çünkü çektikleri sıkıntıları bilip yeni sıkıntılara karşı orada birlikte göğüs gerebileceklerini düşünürler.
Diğer meskûn mahaller ise halkın özelliğine göre şekillenir. Örneğin Palm Springs, New York, Los Angeles ve San Francisco’dan eşcinsellere kucak açmıştır. Şehirdeki mahalleler artık onların kontrolündedir. Kendilerinden olana kucak açarlar ve bu şekilde güçlendiklerini zannederler.
ABD’de Irkçılık Mahalleden Geçer
New York’tan Kaliforniya’ya
Kaliforniya’da ırkçılık zirve yapmıştır. 1965’ten bu yana ABD’de çıkan on ırkçı isyandan ikisi Los Angeles’tadır. Kaliforniya’da fakir mahalleler kolaylıkla yakılır. İsyancılar oranın bu özelliğini iyi bilir. En son 1992’deki isyanda, yine yakılıp yıkılan orta halli ve çalışan halkın mahallesi olmuştur.
New York’ta isyanlar hep zencilerin yaşadığı Harlem’de çıkmıştır. En sonuncusu 1964’tedir. Artık toplu elektrik kesilmesinde şehrin varlıklı kesimlerindeki dükkânlar talan olmaktadır. İsyancılar Harlem’i yaka yaka kime zarar verdiklerini orada nihayet anlamışlar ve isyana başvurmaya son vermişlerdir.
Kısacası, ABD’de isyanlar fakir mahallelerde vuku bulur ve eyalet eyalet sıçrar. Ancak ABD’nin her yerinde varlıklı mahalleler korunur. Bu durum, büyük şehirlerdeki yüksek apartmanlarda kilitli kapılar ardındaki kapıcılar tarafından sağlanır. Küçük şehirlerde de tek katlı evlerin bulunduğu mahallelerde giriş çıkışlar 24/7 gözetim altına alınarak halledilir.
Palm Springs
Palm Springs zengin ile fakirin ABD’de bir araya geldiği bir şehirdir. Zenginler, azami 500 tek katlı bahçeli evin olduğu mahallelerde yaşarlar. Bu küçük şehir, bu tür 30 mahalleye sahip olarak bir özelliğe sahiptir. İçinde bulunduğu Coachella Vadisinde toplamda 130, bu denli, tam teşekküllü, yerleşim yerine sahip olarak bir simgedir. Bir başka deyişle, burası Kaliforniya’da ırkçılığın niye zirve yaptığını açıkça göstermektedir. Fakirlere gelince, onlar çoğunlukta kirada otururlar. Zenginlere hizmet etmek için oradadırlar. Mütevazi bir hayat yaşarlar ve şehrin kuzeyi ve güneyindeki ücra mahallelerinde otururlar.
Hollywood’un çoğu meşhuru Palm Springs ve civarındaki bu varlıklı mahallelerin bir parçasıdır. ABD’nin çoğu en zengini için de aynı şeyi söylemek mümkündür. Bu meşhurlar ve zenginler kendi başlarına, dostları, benzerleri ile birlikte burada sayıları 130’dan çok daha fazla olup hızla artmakta olan “zengin” mahallelerinde otururlar. Fakirler onlarla yalnız hizmet vermeye geldiklerinde karşılaşırlar. Ölümün bile buradaki zenginleri fakirleri bir araya getiremeyeceğini de burada vurgulamak gerekir. Örneğin, Palm Springs Desert Memorial Park, yani Coachella’da defnedilmek isteyen varlıklılar, yoldan geçerken bakıldığında, giriş-çıkışı 24/7 korumalı, şekli-şemali ile diğer 130 mahalleden bir farkı olmayan yerde yine birliktedirler.
Ben buranın böyle olduğunu 2010 yılında ilk geldiğimde bir anda anladım ve bizim için de buranın son durak olduğuna derhal karar verdim. Onun içindir ki, annem ve babam, Frank Sinatra ve Sonny Bono ile yansıra artık orada yatmaktadırlar. Öyle ki, mezarlıkta bile, ABD’de olmaması gereken ancak ne yazık ki en fazla ABD’de olduğu varsayılan ırkçılık, ya da varlıklı varlıksız ayrımı burada da vakidir. Bunu gelip görmeden anlamak da mümkün değildir. Aynı, Beverly Hills, Palm Springs ve Compton’a ve tabii ki Palm Springs Desert Memorial Park’a gidip de her birini kendi gözlerinizle görünceye kadar!